Tarih sürecinde siyasi düzeni, askerî düzenle birlikte doğup gelişen Türklerin tarihi, beş bin yıl öncesine dayanır. Orta Asya’da başlayan uzun öykü, büyük göçlerin neden olduğu hareketlilikle tüm ana karalara yayılmıştır. Doğuda, Hun, Göktürk ve Uygur ulusları, Batıda ise 1040 yılında Oğuz kökenli Türklerin kurduğu ilk Türk devleti Selçuklu imparatorluğu, Türkleri dünyaya tanıtmıştır.

Türklerin gerek Orta Asya’da gerekse Orta Asya dışındaki geniş sahalarda ve çeşitli yabancı kavimler üzerinde hâkimiyet kurmaları ancak güçlü orduları sayesinde olabilmiştir. Kişi olarak askerliğe gönül veren Türkler tüm dünyaya ordu-millet olduklarını kanıtlamışlardır. Orta Asya’daki Türk uluslarından başlayarak, her Türk savaşçı durumunda olduğundan askerliğe özel meslek gözü ile bakılmamıştır. Göktürk Kitabeleri’nde belirtilen tanrı vergisi askerlik misyonu, Türklerin bütün zamanlarda ülküsü kabul edilmiştir.

Asya Hun İmparatorluğu’nda İmparator Mete tarafından MÖ 209 yılında ilk defa teşkilatlı bir ordu kurulmuş olup bu tarih Türk ordusunun ve Türk Kara Kuvvetlerinin kuruluş tarihi olarak kabul edilmiştir. Mete Han tarafından kurulan ilk daimi Türk ordusu 10’lu teşkilat sistemine göre oluşturulmuştur. Bu teşkilatta en büyük birlik 10.000 kişilikti ve bu birliğe “tümen” adı veriliyordu. Tümenler de 1000’li, 100’lü ve 10’lu olmak üzere kademeli olarak küçülen birliklere ayrılıyordu. Söz konusu bu teşkilat, ufak değişikliklerle bütün Türk devletlerinde varlığını sürdürmüştür.

1071 yılında Malazgirt Zaferi’yle kapıları açılan Anadolu topraklarına giren Türkler, Anadolu Selçuklu Devleti’ni kurmuşlardır. Türklerde deniz kuvvetlerinin tarihi Anadolu Selçuklu Devleti ile başlamıştır. 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonraki on yıl içinde öncü Türk beyleri, Ege ve Marmara kıyılarına ulaşmıştır. Türkleri açık denizlerle tanıştıran ilk öncü beyi Emir Çaka (Çağa Bey) Bey olmuş ve ilk Türk donanması onun zamanında (1081) denize indirilmiştir. 19 Mayıs 1090 tarihinde Çaka Bey’in Bizans donanmasını yendiği Koyun Adaları Zaferi, Türk Deniz Kuvvetlerinin kuruluş tarihi olarak kabul edilmiştir.

Anadolu Selçuklu Devleti, ömrünü tamamladığında yerini Anadolu Beyliklerine bırakmış; Türklüğün yaşama azmi ve var olma iradesi, kurulan beyliklerle tarih sahnesinde yeniden ortaya çıkmıştır. Bu beylikler arasında Osmanlı Beyliği, kısa sürede en kuvvetlisi hâline gelmiş ve imparatorluğa geçiş sürecinde ordu büyük rol oynamıştır. Gazilerden kurulu beylik ordusundan, yeniçeri ve tımarlı sipahilerden oluşan daimi orduya geçiş, Osmanlı Devleti’nin yapı taşlarını oluşturmuştur. Osmanlı İmparatorluğu, Türk ordusunun savaşma azim ve gücü, yeni savaş teknolojilerinin takibi ve adil devlet idaresi ile batıda Macaristan’a, kuzeyde Kafkaslar’ın yarısına, doğuda Mezopotamya ve Arabistan’a, güneyde Mısır’a ve Akdeniz adalarına ulaşarak üç kıtada hüküm sürmüştür.

Osmanlının “İmparatorluk” niteliği kazanmasında kara kuvvetleri ile beraber deniz gücü de önemli rol oynamıştır. Bu kapsamda Gelibolu Deniz Üssü’nün 1401 yılında tamamlanması ile birlikte “Kaptan-ı Derya/Kaptan Paşa” terimi de Osmanlı Deniz Kuvvetlerinde yerini almıştır. Saruca Paşa Türk deniz tarihinin ilk Kaptanıderyası olmuştur. Osmanlı donanması Kanuni Sultan Süleyman zamanında ise en parlak dönemini yaşamıştır. Barbaros Hayrettin ve Turgut Reis gibi kıymetli denizcilerin tecrübelerinden yararlanılarak Akdeniz ve Kızıldeniz’de üstünlük Osmanlı İmparatorluğu’na geçmiştir.

Sayfalar: 1 2