Harp Akademileri Komutanlığı

31 Temmuz 2016 tarihinde 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL kapsamındaki Kanun Hükmündeki Kararname ile birlikte kapatıldı. Aynı KHK’da yapılan düzenlemeyle Enstitüler adı altında Milli Savunma Üniversitesine bağlı olan yeni bir yapı oluşturuldu.

Türk Milletinin, harp sanatı ve askerî bilimlerinin en yüksek kaynağı olan Harp Akademisi, 19’uncu yüzyılın ilk yarısının sonlarında kurulmuştur. Bu süreç, aynı zamanda bir kurumun kendi inşa ettiği, zorluklarla ve başarılarla dolu bir süreçtir.

Osmanlı Devleti’nde 18’inci yüzyılın ilk yarısında dünyadaki gelişmelere paralel olarak orduyu da kapsayan ıslahat çalışmaları başlamıştır.

1845 yılında padişah Birinci Abdülmecit’in fermanı ile Harp Okulu Komutanı Emin Paşa, Fuat Paşa ve Şeyhülislam Arif Hikmet Bey’den oluşan Askerî Öğretim Kurulu, askerî okulların düzenlenmesine ilişkin aşağıdaki kararları almıştır:

“Askerî Liseler kurulacak, Harp Okulu dört sınıf olacak, Avrupa ordularında olduğu gibi kurmay subaylar yetiştirmek için sınıflar oluşturulacaktır.”

Bu aşamadan sonra kurumsal bir kimlik kazanan Harp Akademisi, bugüne gelinceye kadar iki önemli evre geçirmiştir:

1. Osmanlı Devleti Dönemi
Alınan karar gereğince Avrupa orduları sisteminde kurmay subay yetiştirmek amacıyla, “Mekteb-i Fünûn-u Harbiye-i Şâhâne Erkân-ı Harbiye Sınıfları” adıyla Harp Okulunun 3’üncü ve 4’üncü sınıfları oluşturulmuş ve 1848 yılında Harbiye’deki binada eğitim ve öğretime başlanmıştır. Bu sınıfların başına Abdülkerim Paşa, ilk müdür olarak atanmıştır.
İlk yıllarda Akademideki dersler askerî içerikten ziyade teknik nitelik taşımaktaydı.

Harbiye’deki bina, Kırım Savaşı nedeniyle müttefikimiz olan Fransız askerleri için misafirhane ve hastane olarak ayrılınca Akademi, 1853 yılı başından itibaren bugün “Taşkışla” diye bilinen İstanbul Teknik Üniversitesi binasına taşınmıştır.

1858 yılı sonlarına doğru Harp Okulu ve Erkân-ı Harbiye Sınıfları, Gülhane’deki Askerî Hastaneye intikal etmiş, dört yıl sonra, Kırım Savaşı esnasında yanan ve kısa zamanda restore edilen Harbiye’deki binaya 1862 senesinde tekrar taşınılmıştır.

Osmanlı Ordusunun savaşlarda istenen başarıyı gösterememesi nedeniyle; 1866 yılından itibaren Harp Akademisi ve diğer askerî okullarda yeni düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenleme ile Erkân-ı Harbiye öğretimi üç yıla çıkarılmış, programlara bazı askerî dersler ilave edilerek, tatbikat ve uygulamalı eğitimlere ağırlık verilmeye başlanmıştır.

Kurmaylık, önceleri ayrı bir askerî sınıf olarak kabul edilirken, 1867 yılından itibaren piyade, süvari, topçu gibi sınıflar için kurmay subay yetiştirmek üzere programlar yeniden düzenlenmiştir.

1899 yılında Erkân-ı Harbiyede kurmaylık eğitiminin yanı sıra, orduda görev alacak diğer sınıf subaylarını yetiştirmeye yönelik yeni bir eğitim sistemi geliştirilmiştir. Bu uygulamadan sonra Harp Okulundan daha çok sayıda subay Akademi’ye kabul edilmeye başlanmıştır. Bu uygulama 1908’e kadar devam etmiştir.

Milletimizin olduğu kadar tüm dünyanın önemli bir değer olarak kabul ettiği, bugünün çağdaş, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK, Erkân-ı Harbiyenin 57’nci döneminin gurur kaynağıdır. ATATÜRK, 1902 yılında katıldığı ve şimdi Askerî Müze olarak kullanılan Harbiye’deki Erkân-ı Harbiye Mektebini, 1905 yılında bitirerek mezun olmuştur.

 

İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra 4 Ağustos 1909 tarihinde yayınlanan Harp Akademisi Yönetmeliği ile Harp Akademilerinin yapısı yeniden düzenlenmiş ve aynı yılın Ekim ayı başında Harbiye’den Yıldız Sarayı Şehzadeler Dairesine taşınarak “Erkân-ı Harbiye Mektebi” adını almıştır.

Bu köklü değişiklikle birlikte Harp Okulundan sonra Erkân-ı Harbiyeye devam etme usulü kaldırılmış, Akademi’ye girmek için Harp Okulunu bitirdikten sonra iki yıl kıt’a hizmeti şartı getirilmiştir. Bu hizmetin ardından sınavla seçilen subaylar, Akademi’ye kurmay adayı olarak kabul edilmeye başlanmıştır.

 

1911 Trablusgarp Savaşı, 1912–1913 Balkan Savaşı ve 1914–1918 yılları arasında cereyan eden Birinci Dünya Savaşında, kurmay subaylar büyük deneyim kazanmışlar ve 1919–1922 yılları arasındaki Türk İstiklâl Savaşında çok önemli başarılar göstermişlerdir.

Birinci Dünya Savaşının galip orduları tarafından İstanbul’un 16 Mart 1920’de işgal edilmesinin ardından, askerî okullar dağıtılmıştır. Buna rağmen Harp Akademisi, eğitim ve öğretim hayatına 28 Ocak 1919’da taşındığı İstanbul Teşvikiye’deki Şerif Paşa Konağı’nda 1912 Nisanına kadar devam edebilmiştir.

Birinci Dünya Savaşında edinilen tecrübelere dayanarak 1919 yılında Akademi’nin ders programında önemli değişikliklere gidilmiş ve savaş taktikleri ile lisan derslerine daha çok önem verilmeye başlanmıştır.

1921 yılı başlarında, Harp Akademisinin Beylerbeyi’ne (bugünkü Deniz Eğitim Komutanlığının bulunduğu yerde bir binaya) taşınması kararlaştırılmış ancak yönetici ve öğrencilerin, Millî Mücadeleye katılmak üzere Anadolu’ya gitmeleri nedeniyle Harp Akademisi geçici olarak kapanmıştır.

2. Türkiye Cumhuriyeti Dönemi
13 Ekim 1923 tarihinde Harp Akademisi, İstanbul Beyazıt’ta eskiden Harbiye Nezaretinin bulunduğu, bugünkü İstanbul Üniversitesinin merkez binasında, “Mekteb-i Âlî-yi Askerî” adıyla yeniden öğretime başlamıştır.

Bundan yaklaşık altı ay sonra, 24 Mart 1924’de Akademi, “Erkân-ı Harbiye Mektebi Müdürlüğü” adını almış ve Yıldız Sarayı’na nakledilmiştir. 1927 yılında da Erkân-ı Harbiye Mektebinin adı, “Harp Akademisi Müdürlüğü” olmuştur. Okul, 1975 yılına kadar eğitim ve öğretim hayatına burada devam etmiştir.

İlk kez 15 Ocak 1927 tarihinde öğretime açılan Yüksek Levazım Okulu, Levazım Üst Subay Kursu ve Levazım Okulu ile general ve üst subaylara mahsus “Yüksek Komuta Kursu” da Harp Akademisine bağlandığından okula “Askerî Akademiler Komutanlığı” adı verilmiştir.

1864’te Deniz Harp Akademisi, 1937 yılında ise Hava Harp Akademisi kurulmuştur.

Harp Akademileri, İkinci Dünya Savaşı nedeniyle 1941’den itibaren 5 yıl Ankara’da Kara Kuvvetleri Komutanlığının bulunduğu binada eğitimini sürdürmüş, savaşın sona ermesiyle 1946’da Yıldız Sarayı’ndaki eski yerine taşınmıştır.

Mart 1949’dan itibaren de Akademilere “Harp Akademileri Komutanlığı” adı verilmiştir.

Millî Güvenlik Akademisi 1952 yılında, Silahlı Kuvvetler Akademisi 1954 yılında eğitim ve öğretime başlamıştır.

Millî Güvenlik Akademisi, 1995 yılında Ankara’ya, 2012 yılında tekrar İstanbul’a taşınmış ve Silahlı Kuvvetler Akademisiyle birleşerek Silahlı Kuvvetler Yüksek Sevk ve İdare Akademisi adıyla yeniden teşkil edilmiştir.

Ankara Etimesgut’ta Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı olarak faaliyet gösteren “Kara-Deniz-Hava İşbirliği Kursları Komutanlığı”, 1960’da İstanbul’a nakledilerek Hava Harp Akademisi bünyesine katılmıştır.

Ardından 1961’de Harp Akademileri Komutanlığı bünyesinde “Kurslar Komutanlığı” ihdas edilmiş, 15 Şubat 1962 tarihinden itibaren de Kara-Deniz-Hava İşbirliği Kursu, Özel Komuta Kursu, Karargâh Subay Kursu ve Nükleer Silah Kursları verilmeye başlanmıştır.

Yüksek Komuta Kursları ve akademik eğitimin Harp Akademileri bünyesi altında toplanması ve tüm eğitimlerin tek bir yerleşkede konuşlandırılması amacıyla İstanbul-Yenilevent’ teki sitenin temeli 12 Mart 1969 tarihinde atılmıştır.

Harp Akademileri bazı bölümleri hariç, 1975-1976 eğitim ve öğretim yılına 01 Ekim günü İstanbul Yenilevent’teki yeni tesislerinde başlamıştır.

24 Mayıs 1989 tarihinde, yeni Harp Akademileri Kanunu yürürlüğe girmiştir.

1990-1991 eğitim ve öğretim yılında ise “Seminer Sistemi” uygulanmaya başlanmıştır. Yeni sistemle birlikte, Kuvvet Akademilerinin müşterek ders saatleri arttırılmış ve öğrenci subaylar 14 ila 16’şar kişilik gruplar hâlinde teşkilatlandırılmıştır.

Harp Akademileri Kanunu’nda 2003 yılında yapılan düzenlemeye uygun olarak Kuvvet Harp Akademilerinde yüksek lisans eğitimine geçilmiş ve ilk kez 2007 yılı mezunlarına, “Kurmaylık Diploması”nın yanında “Yüksek Lisans Diploması” da verilmeye başlanmıştır.

Çağın gereksinimleri doğrultusunda Harp Akademileri Komutanlığı, akademik eğitim ve öğretim faaliyetlerinin desteklenmesi, müşterek konseptlerin simülasyon ortamlarında, tatbikatlarda ve seminer ortamlarında denenmesi, Türk Silahlı Kuvvetlerinin müşterek doktrinlerinin yazılması gibi hususlar değerlendirilerek, teknolojik gelişmelerle birlikte ihtiyaç duyulan Atatürk Harp Oyunu ve Kültür Merkezi (AHOKM), 25 Temmuz 2003 tarihinde hizmete açılmıştır. AHOKM, 01 Ağustos 2008 tarihine kadar Harp Oyunu ve Simülasyon Merkezi (HOSİM) Başkanlığı adı altında teşkil edilerek işletilmiş, bu tarihten itibaren Harp Akademileri Komutanlığına bağlı olarak Müşterek Doktrin Geliştirme Deneme ve Eğitim Merkezi (MÜŞDOKGEDEM) Komutanlığı kuruluşuna geçilmiştir.

Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Müdürlüğü, (SAREN) TSK’nın ihtiyaç duyduğu ve Harp Okulları bünyesindeki enstitülerden ve sivil üniversitelerden etkin olarak karşılanamayan alanlarda lisansüstü (yüksek lisans ve doktora) eğitim ve öğretim faaliyetlerini yürütmek amacıyla 2003–2004 eğitim-öğretim yılından bu yana faaliyet göstermektedir.

Dünya Orduları arasında emsallerine göre özel bir yeri olan Harp Akademilerine, Dost ve Müttefik ülkelerden gelen eğitim talepleri, her yıl artarak devam etmektedir. Harp Akademilerinde 1935’den bugüne kadar 39 ülkeden yaklaşık 1000 Misafir Askerî Personel (MAP) öğrenim görmüştür.

Tarihsel gelişmeler ve deneyimlerin yapılandırdığı bir sürecin sonunda bugün, Genelkurmay Başkanlığına bağlı Harp Akademileri Komutanlığı bünyesinde beş eğitim kurumu bulunmaktadır:

Silahlı Kuvvetler Yüksek Sevk ve İdare Akademisi, Kara Harp Akademisi, Deniz Harp Akademisi, Hava Harp Akademisi ve Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Müdürlüğü (SAREN).

20 Temmuz 1848 / Mekteb-i Fünûn-u Harbiye-i Şâhâne Erkân-ı Harbiye Sınıfları

24 Ekim 1909 / Erkân-ı Harbiye Mektebi

11 Ekim 1923 / Mekteb-i Âlî-yi Askerî

24 Mart 1924 / Erkân-ı Harbiye Mektebi Müdürlüğü

1927 / Harp Akademisi Müdürlüğü

1927 / Harp Akademisi Komutanlığı

1927-1928 / Askerî Akademiler Komutanlığı

1928-1949 / Harp Akademisi Komutanlığı

1949 / Harp Akademileri Komutanlığı