İlgili Kişiler

Hakkında

1918-1933: Savaşlar, ekonomik buhran ve yokluk şartlarında genç Türkiye Cumhuriyeti kurulur
1. Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı ve 1929 Dünya Ekonomik Buhranı, ülkemizi mal darlığı, hayat pahalılığı ve yüksek faiz baskısı altında ağır ekonomik şartların yaşandığı bir ortama sürükler. Öncelikle dengeli bir toplum yapısının gereğinin bilincinde olan genç Türkiye Cumhuriyeti, küçük esnaf ve sanatkarların desteklenmesini ve halk bankacılığının geliştirilmesini bu doğrultudaki hedeşer olarak benimser. Ancak, Cumhuriyetin ilk yıllarında sermaye birikimi, üretim alanlarının kıtlığı, özel sektörün yetersizliği nedeniyle yaşanan ekonomik güçlükler, esnaf-sanatkar ve küçük meslek sahibini teşvik edici kredi kurumlarının ortaya çıkışını engeller. Kalıcı bir ekonomik kalkınma, sosyal denge ve toplumsal barışın korunması için uygun koşullarla esnaf-sanatkar ve küçük meslek sahibine kaynak aktarmak ve sermaye birikimini başlatmak amacıyla Türkiye Halk Bankası 1933 tarihli ve 2284 sayılı Halk Bankası ve Halk Sandıkları Kanunu kapsamında kurulur ve 1938 yılında faaliyete geçer. Türkiye Halk Bankası’nın kurulmasının temelinde Büyük Önder Atatürk’ün “Küçük esnafa ve büyük sanayi erbabına muhtaç oldukları kredileri kolayca ucuza verecek bir teşekkül vücuda getirmek ve kredinin normal şartlar altında ucuzlatılmasına çalışmak da çok lazımdır” ile “Siz sanatkarların ufak dükkanları yerine muhteşem fabrikalar yapıldığını gördüğüm gün, mutluluğum en yüksek derecesini bulacaktır” fikirleri önemli bir yer tutar ve her zamanki gibi kılavuz olur.

1938-1950: Dünyadaki gelişmelere paralel halk bankacılığı uygulaması ülkemizde de başlar
Çeşitli dünya ülkelerindeki kooperatif hareketlerine paralel olarak gelişme gösteren halk bankacılığı, Halkbank’ın kurulmasıyla beraber, ülkemizde de başlar. Banka, 1938-1950 yılları arasında finansman sağladığı Halk Sandıkları kanalı ile kredi hizmetlerini yürütür.

1950-1992: Halkbank esnaf, sanatkârlar ve küçük işletmelerin sektördeki ilk bankası oluyor.
1950 yılından sonra Halkbank’a doğrudan şube açma ve kredi kullandırma yetkisi tanınır. 1964 yılının başından itibaren sermayesini artıran ve aktif bir çalışma temposuna girerek ülke çapında şubeleşme politikası uygulayan Banka’nın mevduat ve kredi hacmi giderek yükselir. Halkbank orta sınıf ve onun ekonomideki temsilcisi konumunda olan esnaf, sanatkârlar ve küçük işletmelerin sektördeki ilk bankası olur. Temel kredi politikasını öncelikle hedef kitlesinin kredilendirilmesi ve kredi kullandırım koşullarının iyileştirilmesi üzerine kuran Halkbank, faaliyetlerini yıllar itibariyle geliştirir ve bankacılık sektöründe önemli bir konuma ulaşır.

1992-2006: Türk bankacılık sektörü kabuk değiştiriyor
1992 yılında Türkiye Öğretmenler Bankası (Töbank), 1993 yılında Sümerbank ve 1998 yılında ise Etibank, Halkbank’a devredilir. 2000 yılına gelindiğinde, kamu bankalarının çağdaş bankacılık ve uluslararası rekabetin gereklerine göre çalışmalarını ve özelleştirmeye hazırlanmalarını sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılmaları süreci başlar. Nisan 2001 tarihinde göreve başlayan Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu, Halkbank’ın organizasyon yapısını değiştirerek çağdaş bankacılık prensipleri ve ticari bankacılık kuralları çerçevesinde ekonomiye artı değer yaratacak, kârlı ve verimli bir kurum olması hedefiyle hareket eder. Bu hedefe uygun olarak Halkbank’ta organizasyon yapısı, çağdaş bankacılığın ve uluslararası rekabetin gereklerine göre tamamen değiştirilir. Operasyon ağırlıklı bankacılık anlayışına, müşteri odaklı pazarlama faaliyetleri eklenir. 2001 yılında Mülga Türkiye Emlak Bankası’nın 96 şubesi Halkbank’a devredilir. 2004 yılının ikinci yarısında Pamukbank, Halkbank’a devredilir. Halkbank-Pamukbank entegrasyonu bankacılık sektöründe örnek olarak gösterilebilecek şekilde, öngörülen süreden çok önce ve sorunsuz olarak gerçekleştirilir. Yeni yapıda, müşteri segmentasyonu kapsamında, özellikle KOBİ’ler ile orta ve orta üstü gelir sahibi bireysel müşterilere ayrıcalıklı ürün ve hizmetler sunmak, müşteri odaklı, kaliteli hizmet anlayışını geliştirmek önem kazanır. Bu esnada 2000’li yıllara geçilmesi ile Türk bankacılık sektörü satın almalar, birleşmeler, yabancı yatırımcıların piyasaya girişi ile yeniden şekillenmektedir.

Bugün Halkbank…
Bugün Halkbank yurt çapına yaygın şubeleri, büroları, özel işlem merkezleri ve yurt dışı temsilcilikleri ile hizmet vermeye devam etmektedir. Halkbank misyon bankası olarak bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da ülkemiz ekonomisinin temelini oluşturan esnafsanatkar ve KOBİ’lerin yanı sıra üretim, yatırım ve istihdamın artışına katkıda bulunan tüm girişimcileri çağdaş bankacılık anlayışıyla desteklemeye, sektörün güçlü ve güvenilir bankası olarak devam edecektir.