kez görüntülendi
Andelibi Kimdir?
Andelibi, Bülbül Hasan Kastamonu’da doğdu. Dönemin kaynaklarında hayatı hakkında sınırlı bilgiler bulunmaktadır. Doğum ve ölüm tarihleri bilinmemekle birlikte 16. yüzyılda yaşadığı anlaşılmaktadır. Asıl adı Hasan’dır. Hayatının önemli bölümünü İstanbul’da geçirdi. Sultan II. Mehmed tarafından himaye gördüğü kaynaklarda belirtilmektedir. Gelibolulu Âlî, Şehzade Mahmud (1475-1506)’un mâdihlerinden olduğunu söyler. Âşık Çelebi’nin Andelîbî’nin şair Sebzî ile Kanûnî Sultan Süleyman (1494-1566)’ın Beykoz’da avlanması sırasında başlarından geçen bir olayı anlatması şairin Kanûnî döneminde de yaşadığını göstermektedir. Bütün bu bilgilerden hareketle Andelîbî’nin oldukça uzun yaşadığı söylenebilir.
Zayıf, hafif sakallı biri idi. Islıkla bülbülü taklit edebildiği ve güzel sesi sebebiyle “Bülbül Hasan” diye anılmış yine bu mahareti sebebiyle Andelîbî mahlasını almıştır. Sesinin Davut kadar güzel olduğu konusunda bütün kaynaklar hem fikirdir. İstanbul’da din görevlisi olarak çalışmış, meslektaşları arasında güzel sesle Kur’an okuyuşuyla şöhrete kavuşmuştur. Ses ve ıslıkla bülbülü taklit etmeyi alışkanlık hâline getirdiğinden kendisine çevresi tarafından “Bülbül Hasan” lakabı takılmıştır. Divan şiiriyle de ilgilenmiş olup şiirlerinde “bülbül” anlamına gelen “Andelîbî” mahlasını kullanmıştır. Güzel sesiyle okuduğu şiirler dinleyicilerin kalplerine huzur verirken aynı zamanda bulunduğu meclisleri de coşturmuştur. Andelîbî’nin ormanlık, koruluk ve bahçelik olan Beşiktaş sırtlarında Dâvûdî sesiyle söylediği şarkıları dinleyenlerin mest olduğu, bülbüllerin seslerini kestiği, güllerin yanık sesle dinledikleri nağmelerle hayat bulduğu kaynaklarda abartılarak anlatılmaktadır. Şairin şiirleri teknik olarak çok başarılı bulunmamaktadır. Yaşadığı dönemde bir divan tertip etmemiştir. Şiirlerinden örnekler başta Pervane Bey Mecmuası olmak üzere dönemin şiir mecmualarında yer almaktadır. Şiirlerinin konularını gündelik yaşamdan alan şair, aynı zamanda iyi bir gözlemcidir. Yaşadığı topluma eleştirel bakış açısıyla ayna tutmaya çalışmış, görebildiği sorunları, düzensizlikleri şiirlerinde ironik bir üslupla ele almıştır. Bir iş için evkafa başvurusunun rüşvet vermediği gerekçesiyle sonuçsuz kalması üzerine Latîfî’nin naklettiği aşağıdaki beyit, şairin sosyal sorunlara yaklaşımını ortaya koymaktadır:
Eline zer alıp varsan efendi gel buyur derler
Eger dest-i tehî varsan efendiyi uyur derler
Bilgi / Öneri Formu
Andelibi
Hakkında Bilgi / ÖneriDüzeltme Bildirim Formu
Andelibi
Hakkında DüzeltmeTelif / Yasal Uyarı
Andelibi
Kim Kimdir? tescilli bir markadır ve Web Sitesi 5846 sayılı fikir ve sanat eserleri kanununa uygun yayın yapmaktadır.
Kim Kimdir?'de yayınlanan yazılı, görüntülü içeriklerin ve fotoğrafların sahibi olan FORSNET'in yazılı izini olmadan bilgi ve belgelerin tamamının kopyalanması, çoğaltılması ve izinsiz olarak başka sitelerde ve yerlerde kullanılması yasaktır. Alıntı olarak kısmi kullanımlarda her hangi bir sakınca yoktur.
Site içeriğinde telif yasalarına uygun olmayan içerik olduğunu düşünüyorsanız lütfen durumu bize bildiriniz. Telif olan içerikler incelenerek yayından kaldırılabilmektedir.